Saturday, April 17, 2010


If diamonds do not work; hangover posts are a girls best friend!!

Cuma gecesinin toplumsal bir baskı oluşturduğu "dışarı çıkmalı sosyalleşmeli sarhoş olmalıyım!!" stresine soktuğu aşikar, orada bir yerlerde cuma gecelerini hanımın çiftliği izleyip huzurlu bir şekilde geçirenler elbet vardır, ama bu jenerasyonun büyük kesimi için cuma gecesi, görev gecesi!!

20 yanlışın 20 doğruyu götürdüğü hayatın kendi adaletsizliğine gönderme yapan bir sınavdan sonra (hah "asıl sınav öbür tarafta" diyenlere gelsin bu da...Tanrı'nın Metin F.'den daha kazık bir sınav yapma olasılığına karşı...çalışmayın boşuna! "abi yazdım bişeyler, verirse verir...vermezse de ne yapayım" diyin!) 2 saat boyunca bahçeli'nin tüm atm'lerini dolaşıp sinir krizleri eşliğinde bozuk kartlardan para çekmeye çalışanlar da gördüm ben, bir yerlerde güzel bir kadın bakan olmuş diye kitlenen trafiği ancak 3 saatde atlatanlar da...hepsi gecenin belli bir noktasındaki telafi sınavının iyi geçeceği umuduyla pes etmedi.

Söz konusu olan TGIF olduğunda pes etmeyiz, ne parasızlık, ne sınavlar, ne kavga edilen sevgililer, ne yüzünü şeytan görsün dedirten eski sevgililer, ne bir önceki haftanın rezillikleri yıldırır...Cuma gecesi bir nevi sosyal amnezi yani. Koca koca adamlar da gördüm bar kapılarında ağlayan, etrafındaki fan club'a aldırmaksızın barın en köşedeki sandalyesinde haftanın belki de hayatın kısa muhasebesini yapanlar da, daha bir hafta önce tanıştığı kadınla tekrar tekrar tanışanlar da...Yok hayır, dünya küçülmedi, xxl şarap kadehlerinde biz sandığımızdan biraz daha fazla, biraz daha hızlı büyüdük sadece!

Her hafta "bu hafta çok içmeyeceğim" diye dışarı çıkıp "birer yudum kokteyller" sayesinde yine kucak bebeğine dönüşmeyi de, ertesi sabah "iyi ki aradığımız kişiye ulaşılamadı" dedirten telekomünikasyon çabalarını da, "arkadaşlarımı koluma takarım bestekarda üç beş tur atarım" tarzı nispetli ama bir o kadar da eğlenceli karşılaşmaları da, 3 sarhoşun bir olup biraz daha sarhoş olan bir tanesine sahip çıkma içgüdülerini de, "aman sabahlar olmasın!!" dercesine saatlerle birer ikişer uzatmaları oynamayı da gördük biz!!

Cuma geceleri tüm rezillikleri, tüm masrafları, tüm meşakkatleri, hafızalara kazınan tüm patlama noktaları ve hafızaların zaten bir köşesinde default mode'da duran tüm saçmalamalarıyla hayata tıka basa doyurdu bir nesli, bu yüzden heralde yaşlandıkça cumartesi sabahları kusması insanların...hayata doymuşluktan...

Biz daha doyamadık, daha hala yıllarla inatlaşırcasına büyüyemedik, söyleyecek bir iki şarkımız, bir iki ısırıklık daha kokoreçimiz, yollayacak bir kaç "drunken text message"ımız daha var...acele etmeyin gecenin bitmesine daha çok var!!

No comments:

Post a Comment

konuşun bakalım: